Fulda Nehri kıyısında şahane bir doğa içine ve eşi benzeri olmayan bir coğrafyaya kurulan Kassel; turistlerin uğrak bir noktası. Bu nedenle şehir turistlerin her yere kolayca ulaşabileceği bir ulaşım ağına sahip olduğu gibi; anlaşılır ve görülmeye değer kültürel değerlere de sahip.
Olağanüstü parkları, müzeleri, tarihi anıtları ve kültürel farklılıkları nedeniyle her sene milyonlarca gezgin bu şehri tercih ediyor. Almanya içerisinde merkezi bir konumda olması da ulaşım açısından büyük kolaylık sağlıyor.
Kassel Gezilecek Yerler
1. Bergpark-Wilhelmshöhe
Muhteşem bir ormana ve doğal yaşama sahip bu park aslında tüm bir gününüzü ayırabileceğiniz ve onlarca eser görebileceğiniz bir kompleks olarak ön plana çıkıyor. Bir yamaçta yer alan bu park, Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise 2. en büyük parkı.
2013 Yılı’nda Kassel’de Erasmus Öğrencisiyken; bölge UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil edildi. Bu yüzden 40 gün 40 gece Kassel’de kutlamalar yapıldı diyebilirim. Kasselliler bununla gurur duyuyorlar. Wilhelmshöhe Sarayı, Herkules Anıtı ve Löwenburg bu parkta ön plana çıkan ve mutlaka görmeniz, yaşamanız gereken yerler.
2. Wilhelmshöhe Sarayı
1786 yılında 9. Wilhelm tarafında kurulmuştur. Saray şu anda müze olarak kullanılmakta ve Grek-Roman eserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Yine saray içerisinde düzenli olarak resim galerileri sergilenmektedir. Neredeyse her haftasonu sarayın bahçesinde festivaller düzenlenmektedir. Königsplatz’tan 1 Numaralı tramvaya binip Wilhelmshöhe Durağı’nda indikten sonra dik bir yamaçtan bu saraya ulaşabilirsiniz. Yamacın devamında da Herkules yer alıyor.
3. Herkules
Şehire tepeden bakan ve şehrin her noktasından görülebilen Herkules Anıtı; açık ara Kassel’in simgesi durumunda. Kassel’in her köşesinde; ya da buradan alacağınız her hediyelik eşya üzerinde anıtı görebilirsiniz. Sekizgen bir kayanın üzerinde yer alan replika anıtın orijinali Napoli’de sergilense de Kassel halkı Herkules’e bağımlı.
Wilhelmsöhe Sarayı’ndan Herkules Anıtı’na kadar dik bir yamaç var ve bu yamaçta Kassel’in UNESCO’ya katılmasında önemli bir pay sahibi olan; her yıl binlerce turistin de görmek için akın ettiği dünyanın en eski meşhur art arda sıralı yapay şelaleri ve 50 metre yüksekliğe hiçbir elektronik sistem olmadan su fışkırtan bir fıskiye var.
Mayıs ayından Ekim’e kadar her Pazar ve Çarşamba günleri öğlen 14:30’da bu su gösterileri sergilenir ve Herkules’ten yavaş yavaş akmaya başlayan sular fıskiyenin muazzam görüntüsüyle son bulur. Bu periyotta her ay bir kere de geceleri ışıklı su gösterileri sergilenir. (Beleuchtete Wasserspiele – Büyülü Su Gösterileri.) Haziran ayında katıldığım bu gösterilerde tek kelimeyle büyülendiğimi söyleyebilirim. 50 Metre yükseğe fışkırtılan sular ve ışıklarla yapılan görsel şölen tekrar tekrar görülmeye değer.
4. Löwenburg
Löwenburg ya da Türkçesiyle Aslanlar Kalesi; yine 9. Wilhelm Dönemi’nde inşa edilen tarihi kalenin replikası. Orjinali Prusya tarafından bombalanmadan önce; 3. Napolyon’un bile mahkum edildiği meşhur bir kale. Kale Alman Ordusuna verdiği olağanüstü hizmetlerle bilinir.
5. Staatspark Karlsaue
Şehrin ikinci önemli parkı Staatspark Karlsaue (Karlsauepark ya da Auepark), aynı zamanda da şehrin akciğerleri niteliğinde bir park. Kassel‘in tam merkezinde oluşu ve yürüyerek ulaşım imkanı nedeniyle hafta sonu tüm halkın akın ettiği parkların başında gelir.
16. yüzyıldan günümüze uzanması, Fulda Nehri Kenarı’nda yer alması ve devasa büyüklüğü nedeniyle Avrupa Bahçeler Mirası Listesi’nde; dolayısıyla da çok çok iyi korunuyor. Auepark doğal yaşamıyla ünlü olduğu kadar içerisindeki Orangerie Müzesi’yle de biliniyor.
Documenta Etkinlikleri boyunca pek çok sergiye ev sahipliği yapan Orangerie, aslında 1710 yılından günümüze uzanan bir saray ve Kassel’in zarar görmeyen nadir tarihi yapılarından biri.
6. Fridericianum
Avrupa’nın ilk halka açık müzesi olan Fridericianum ve 1779 yılında inşa edilmiş büyük bir yapı. 19. Yüzyıl’a kadar dünyanın en fazla çeşide sahip saatlerinden oluşan koleksiyona ev sahipliği yapmış. Şehrin tam merkezinde; ismini verdiği meydanda Friderichsplatz’ta yer alıyor. Aynı isimle bir de durak yer almakta.
Buraya yakın çok güzel Coffee-to-Go satan kafeler var. Buradan bardakta kahvenizi alabilir ve Friderichsplatz’ta şehrin hareketli yaşantısını; meydandaki merdivenlere ya da çimlere oturarak seyredebilirsiniz.
7. Bruder Grimm Museum
Grimm Kardeşler’in uzun yıllar Kassel’de yaşamış olması ve bir çok eserini burda yazmış olmaları nedeniyle; yaşadıkları ev müzeye dönüştürülmüş. Şehrin en güzel ve sakin bölgelerinden birinde; Wilhelmshöhe Bulvarı’nın hemen girişinde yer alıyor. Haftanın her günü gidebileceğiniz bu müzede; Grimm Kardeşler’in eşyaları ve notlarına göz atabilirsiniz.
www.bosgezeninboskalfasi.com