Bern, İsviçre‘nin başkenti ve dördüncü büyük şehri. Oldukça etkileyici bir tarihi geçmişe sahip Bern, saraylar, parklar ve bahçeler o kadar fazla ki şehrin her yerini görmek isteyebilirsiniz. Avrupa’nın en iyi korunmuş Orta Çağ yerleşimlerinden biri olan ve UNESCO tarafından, Dünya Kültür Mirası Listesi’nde koruma altında bulunuyor.
Görsel açıdan muazzam bir şehir olan Bern’de yer alan Aare Nehri, şehrin en önemli doğal güzelliği. Birçok gezilecek yerin yakınında bulunduğu Aare Nehri, muhteşem bir atmosfer yaratabilmek için tüm hünerlerini kullanmış görünüyor. İster bilim ister sanat, isterseniz de doğa aşığı biri olun, Bern’de dilediğiniz her şeyi fazlasıyla bulacağınıza emin olun!
Bern Gezilecek Yerler
Avrupa’nın refah seviyesi en yüksek ülkelerinden İsviçre’nin en yeşil şehirlerinden olan Bern, çok kültürlü ve renkli yapısı ile ziyaretçilerine zengin deneyimler sunuyor. Bern’de görebileceğiniz belli başlı yapıtların başında ise çeşmeler geliyor. Bern’de mutlaka görülmesi gereken yerlerden öne çıkan adresler, Bern Eski Şehir Bölgesi Altstadt, Zytglogge Saat Kulesi, Barengraben, Gotik Katedral, Münster ve Albert Einstein Evi olarak sıralansa da kent bundan çok daha fazlasını vadediyor.
1. Altstadt
Bern’in tarihi merkezi olan Altstadt, tüm İsviçre’nin tartışmasız en büyüleyici yeri! Taş kaldırımları, kireç taşından yapılmış yan yana evleri ve huzurlu atmosferi 500 yıldır neredeyse hiç değişmedi. Üç tarafından Aare Nehri ile sarmalanan Altstadt, doğal bir sınır ile çizilmiş gibi. Eski binalar, kiliseler ve görülecek tarihi anıtların bulunduğu bu Orta Çağ kasabasının her yerinde 16.yüzyıldan kalma çeşmeler ve 15.yüzyıldan kalma kemerler görmek mümkün. Her ne kadar en güzel çeşmelerin ve heykellerin bulunduğu bölgelerden tramvay geçiyor olsa da kesinlikle burayı yürüyerek gezin!
2. Zytglogge
İsviçre denildiğinde akla ilk gelen şeylerden biri de 13.yüzyıla ait, Bern’in kalbinde yer alan saat kulesi Zytglogge. Bu kule size saati söylemekten çok daha fazlasını yapıyor. Saat başı olmadan birkaç dakika önce, içinden çıkan bir soytarı davulunu çalmaya başlıyor ve ardından müzik geliyor. Ve tam saat başı olduğunda da kral ve ayıları temsil eden karakterler çıkıp aşağıdan kendilerini izleyen kalabalığa harika bir şov sunuyorlar. Genellikle çocukların çok hoşuna giden bu saati gören yetişkinler de hem eğleniyor hem de saatin tarihi geçmişinden fazlasıyla etkileniyorlar. Saatin üzerine dikkatli baktığınızda ayları ve o an bulunduğu zamanın içinde olduğu burç sembolünü de görmeniz mümkün.
3. Bern Minster Katedrali
- yüzyılda başlayan yapım çalışmalarının ancak 1893’te bittiği Bern Minster Katedrali, şehrin ve ülkenin en yüksek katedrali olma özelliğine sahip. Gotik mimari ile tasarlanan katedralin gökyüzüne uzanan inanılmaz bir kubbesi var. Tartışmasız şekilde Bern Minster’ın en etkileyici yeri ise üzerinde kıyamet gününün tasvirinin bulunduğu nefes kesici kapısı. Katedrali yakından ve içinden görmek çok güzel olsa da dışarıdan görebileceğiniz en iyi yer kesinlikle Kirchenfeldbruecke adındaki köprü.
4. Rosengarten
Bern’in tarihi merkezinde vakit geçirmeyi planlıyorsanız, mutlaka Rosengarten’de kalmak isteyeceksiniz. Küçük bir park olan Rosengarten, ufak bir tepenin üzerinde muhteşem bir şehir manzarasına sahip. Bahçenin içinde rhododendron cinsi güllerin de bulunduğu 200’den fazla gül çeşidi yer alıyor. Çocuklar için de küçük bir oyun parkının bulunduğu Rosengarten’de, yetişkinler için de hafif yemekler yiyip güzel bir kahve içebilecekleri çok tatlı bir restoran yer alıyor. Şehrin karmaşasından biraz uzaklaşmak için birebir.
5. Federal Saray
İsviçre Federal Yönetimi ve Federal Yüksek Divanı Bundeshaus olarak da bilinen İsviçre Federal Sarayı’nı ülkenin en önemli binası haline getiriyor. 19.yüzyılda yapılan Bundeshaus, dünyanın ilk modern demokrasisine ev sahipliği yapmanın haklı gururunu yaşıyor. Parlamento’nun çalışmadığı vakitlerde içerisini turla gezmek mümkün. Hemen Bundeshaus’un önünde yer alan çeşme ise yakınlardaki en ilgi çekici turistik noktalardan biri.
6. Ayı İni
Yerel bir efsaneye göre Bern ismi ‘bear’ İngilizce ayı kelimesinden türemiş. Şehrin tarihi ve kültüründe çok önemli yer edinen ayı figürü ise zamanla kentin sembolü haline gelmiş. Günümüzde sayıları giderek çoğalan ve artık Ayı İni’nde (Bear Pit) saklanmayan ayıları, rahatlıkla Aare Nehri’nde yüzerken görebilirsiniz. 16.yüzyıldan kalma olan bu inlerde bir zamanlar yaşayan ayıları görmek için ziyarete gelenler arasında, Einstein’dan Lenin’e kadar birçok ünlü isim yer alıyordu. Halen çok önemli bir kültür olan ayılara verilen değer ve önem eskisine nazaran günümüzde çok daha iyi bir konumda.
7. Albert Einstein Evi
Bern’de 1903 ile 1905 yılları arasında, eşi Milevna ve oğlu Hans ile Kramgasse No. 49 adresinde yaşayan Albert Einstein, günümüz fiziğinin temellerini oluşturan Annus Mirabilis’i bu evde yazdı. 1905’teki evine bağlı kalınarak tasarlanan Albert Einstein Evi’ni (Einsteinhaus) gezebilir, üst katında Einstein’ın Bern ve İsviçre ile olan bağlarının tüm tarihini detaylarıyla öğrenebilirsiniz.
8. Gurten
Bernliler, Gurten Tepesi’ni güneşlenmek ve gidilebilecek en huzurlu yerlerden biri olarak tercih ediyor. Şehrin hemen dışında bulunan tepenin manzarası inanılmaz bir güzelliğe sahip. Bir taraftan şehri tepeden izlerken, diğer taraftan da Alpleri görebiliyorsunuz. Akşam muhteşem bir yemek yemeden önce bölgedeki yürüyüş yollarında uzun bir yolculuğa çıkmayı ihmal etmeyin. Tren istasyonundan yürüyerek de ulaşabileceğiniz tepeye 5 dakikalık panaromik bir tren olan Gurtenbahn ile de gelebilirsiniz.
9. Bern Tarih Müzesi
İsviçre’nin en büyük müzelerinden olan Bern Tarih Müzesi’nde yer alan sergiler İsviçre’nin tarih öncesi zamandan günümüzdeki en modern eserlerine kadar uzanan muhteşem eserlere ev sahipliği yapıyor. Sayısız serginin bulunduğu müzeyi gezmek için zamanınız sınırlıysa, 16. ve 18.yüzyıllara ait olan altın ve gümüş koleksiyonlarının bulunduğu Burgundy Tapestries’i kaçırmayın. Müzede ayrıca Einstein’ın hayatı ve çalışmalarına adanmış bir sergi de bulunuyor.
10. Zentrum Paul Klee
Engebeli yapısı ile Zentrum Paul Klee kendi başına bir şehir ikonu. Dışarıdan çok etkileyici görünen yapının içerisine girdiğinizde bu etki daha da artıyor. Zentrum Paul Klee’nin eserleri konusunda dünyanın en etkileyici koleksiyonuna sahip. Çoğunlukla Bauhaus tasarım ve mimarisinden ilham alan Klee’nin çalışmaları ekspresyonist, sürrealist ve kübist çalışmalardan oluşuyor. İçeride iki büyük sergi bulunuyor ve bu sergilerin içinde Park Near Lu gibi muhteşem bir eser de yer alıyor.
Yalnızca gezilecek yerler ile değil, kayak turizminde de dünyanın en çok tercih ettiği rotalardan biri olan Bern’de, İsviçre’nin en önemli yöresel ürünü olan peynir çeşitlerini bol bol tadabilir, dünyaca ünlü İsviçre çakısı ve saatlerinden satın alabilirsiniz.