Almanya, ziyaretçi akınına uğrayan Frankfurt, Münih ve Berlin gibi büyük şehirlerin yanı sıra Avrupa‘nın en etkileyici ve şirin kasabalarına da ev sahipliği yapıyor. Tatil güzergâhınıza Orta Çağ’dan izler taşıyan bu büyüleyici kasabaları da ekleyerek, rüya gibi bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

Almanya’nın En Güzel Kasabaları

20Lubeck

UNESCO Dünya Mirası olarak koruma altına alınan Lubeck, Gunter Grass ve Thomas Mann gibi önemli roman yazarlarıyla da biliniyor. Ziyaretçilerini, başka bir dünyadaymış hissi veren masalsı görünümü ile büyüleyen Lubeck, yedi kulesi ve beş ana kilisesi ile bin yıllık bir tarihin izlerini taşıyor. Yolu buraya düşenler kuzeyin sert rüzgarı ile karşılaşmaya da hazırlıklı olmalı.

19Gorlitz

Bir çoğu özenle restore edilen 500 yıllık 3 bin 500 tarihi yapının bulunduğu Gorlitz, ülkenin en doğusunda yer alıyor. Almanya’nın en güzel yerlerinden biri olan Gorlitz festivalleri ve eğlenceleri ile ünlü. Dreiland-Kısa Film-Festivali, Via Thea Sokak Film Festivali ve Eski Şehir Festivali gibi pek çok festivalin de düzenlendiği Gorlitz, bu sayede her zaman enerjik ve canlı kalıyor.

18Wismar

Hansa Birliğinin eski üyelerinden olan Wismar, Arnavut kaldırımlı sokakları ve fotojenik yapısı ile fotoğraf tutkunları için eşsiz manzaralar yaratan bir görünüme sahip. 2002 yılında Dünya Kültür Mirası UNESCO’nun listesine dahil edilen Wismar’da, kırmızı tuğlaları ile ünlü Marienkirche Kilisesi de görülmeye değer tarihi yapılardan biri.

17Celle

Dünyanın ilk 24 saat açık müzesi olan Kunstmuseum, kasabaya gelen ziyaretçilerden oldukça ilgi görüyor. Robert Simon koleksiyonundan eserlerin yanı sıra pek çok sanat eserinin de sergilendiği müze, geceleri dış cephesine uygulanan ışıklandırmayla da dikkat çekiyor. 13. yüzyıldan kalma Ducal Sarayı ve Bomann Müzesi de Celle’in önemli ziyaret noktalarını oluşturuyor.

16Trier

Ünlü Filozof Karl Marx’ın doğum yeri olan Trier, Roma döneminden kalma yapıları ile turistler için bir cazibe merkezi. Almanya’nın en eski kasabası olarak geçen ve Lüksemburg yakınlarında bulunan Trier, pazar meydanı, Roma döneminden kalma hamamları, dini yapıları ve amfi tiyatrosu ile gezilecek pek çok tarihi noktaya sahip. Ayrıca müze haline dönüştürülen Marx’ın doğduğu ev de, ziyarete açık durumda.

15Freiburg

Üniversiteler şehri olarak da bilinen Freiburg, Almanya’nın güneş ışığından en fazla faydalanan yerleşim yeri. Lezzetli yemekleri ve şaraplarıyla ziyaretçilerin ilgisini çeken Freiburg, yerel halkının kibar davranışlarıyla da diğer yerlerden bir adım öne çıkıyor.

Freiburg’da her yıl irili ufaklı pek çok festival düzenleniyor. Almanya’nın güneyinde yer almanın bütün avantajını hissedebildiğiniz huzur dolu bir kasaba olan Freiburg, yenilenebilir enerji yatırımlarının büyük bölümü burada yapıldığı için Avrupa’nın solar başkenti olarak da anılıyor.

14Monschau

Tarihi kent merkezi, dar sokakları ve yarı ahşap evleri ile tanınan Monschau, Eifel Bölgesinde bulunuyor. Yaz aylarında kasabada bulunan otel ve restoranların kapı önlerine attığı sandalye ve masalarda yemeklerini yeme imkanı bulan ziyaretçiler, böylece kasabanın tertemiz havasından daha fazla faydalanabiliyor.

Renkli görüntüsü ile içinizi enerjiyle dolduran Monschau, Avrupa’nın pek çok şehrinden gelen konukların katılımı ile düzenlenen açık hava müzik festivaline de ev sahipliği yapıyor.

13Goslar

1992 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine giren Goslar, Almanya’nın Aşağı Saksonya eyâletinde bulunuyor. Eski şehir duvarları, ahşap evleri ve Kaiserpflaz müzesinin yanı sıra şehir merkezinde yer alan 231 basamaklı kiliseyi ziyaret ederek, kasabanın manzarasını kuşbakışı seyretme imkanı bulabilirsiniz.

15’e yakın kayak tesisi ile her yıl çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayan bir turizm cenneti olan Goslar, modern ve büyük bir kış sporları merkezi.

12Dinkelsbuhl

Wörnitz Nehri üzerinde bulunan ve Almanya’nın diğer Orta Çağ kasabalarına göre daha az turistik sayılabilen Dinkelsbuhl’u gezerken, Alman Rönesans mimarisinin güzel bir örneği olan 16. yüzyıl binalarının tadını çıkarın. Ticaret yolunu korumak için inşa edilen duvarlar ile çevrili olan kasaba, yürüyüş yolları ve birbirinden güzel evleri ile ziyaretçilerin dikkatini çekiyor.

Ayrıca Gotik dönem mimarisini yansıtan St. George Minster Kilisesi de kasabaya gelenlerden büyük ilgi görüyor. Bu sevimli kasaba, Rotenburg’a benzerliği nedeniyle turistler tarafından ‘Küçük Rotenburg’ olarak isimlendirmiş.

11Mittenwald

Mittenwald, her biri birbirinden güzel resimlerle süslü evleri ve hemen yanı başında yükselen bembeyaz karlarla kaplı dağları ile şirin bir Alman kasabası. Pek çok açık hava etkinliğinin düzenlendiği Mittenwald, keman yapımında da dünyaca bilinen bir üne sahip.

Ayrıca yaklaşık 160 yıllık bir geçmişi bulunan Mittenwald Keman Yapım Okulu da yine kasaba sınırları içerisinde yer alıyor. Ülkenin en uzun kayak pistine sahip olması nedeniyle kayakseverlerin de sık sık ziyaret ettiği bir bölge olan Mittenwald’da, karlar arasında bir gezinti yapmak isteyenler için atların çektiği kızaklar bulunuyor.

10Weimar

UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan Weimar, aralarında Goethe, Bach, Nietzsche, Gropius ve Schiller gibi ünlü isimlerin de bulunduğu pek çok şair, yazar, sanatçı ve mimarın yaşadığı bir yerleşim yeri olmuş. Köklü tarihi ve kültürel geçmişi ile ziyaretçilerini bambaşka diyarlara sürükleyen kasabada bulunan ve günümüzde müze haline getirilen ‘Goethe’nin evi’ dünyanın dört bir yanından gelen Goethe hayranlarının akınına uğruyor.

Kültürel zenginlikleri ile adından söz ettiren Weimar, 1999’da Avrupa’nın Kültür Şehri ünvanını aldı. Ayrıca, kabul edildiği 1919 yılından bu yana büyük tartışmalara neden olan ve Nazileri iktidara getirdiği söylenen Weimar Anayasası da burada hazırlandı.

9Bamberg

1993 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınan Bamberg, tarihin derinliklerinden izler taşıyan muhteşem bir mimariye sahip. Almanya’nın en cazip yerleşim yerlerinden biri olan bu tarihi kasaba, modern yapılanmadan uzak görünümü ile ziyaretçileri oldukça etkiliyor. Büyük bir yangın yüzünden hasar gören ve 1237’de yeniden inşa edilen Bamberg Kilisesi, küçük ama mükemmel bir manzaraya sahip.

Altenburg Kalesi’nin de bulunduğu kasaba, 2. Dünya Savaşı döneminde en az bombalanan yerleşim yerlerinden biri olarak biliniyor. Dünyanın en fazla bira tüketilen yerlerinden biri olarak da tanınan Bamberg’in tütsülü birası oldukça ünlü.

8Lindau

Konstanz Gölü’nün doğusunda bulunan kasaba, bir adada yer alıyor ve ana karaya biri demiryolu köprüsü olmak üzere iki farklı köprü ile bağlanıyor. Lindau, yarı ahşap binaları, kendine özgü ufak limanı, tren istasyonu ve tarihi binaları ile minyatür bir şehri andırıyor.

Limanda karşı karşıya duran deniz feneri ve Bavyera Aslan Heykelini görmeden ayrılmamanız gereken bu küçük kasabayı, yaz aylarında gezmeyi düşünüyorsanız, limandan hareket eden tekne turlarına katılarak, harika manzaranın tadını çıkarmayı unutmayın.

7Quedlinburg

Eğer tarihi dokuya sahip yaşam alanlarını seviyorum diyorsanız, Saksonya Anhalt eyaleti yakınlarında bulunan Quedlinburg’a uğramadan geçmemelisiniz. 2.Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’nın en iyi korunan Orta Çağ ve Rönesans dönemi binalarını görebileceğiniz Quedlinburg yolculuğunuzda, tarihin izlerini daha yakından görebilirsiniz.

Quedlinburg’un tarih kokan sokaklarında yaptığınız yürüyüşlerde, kırmızı çatılı yarı ahşap evler ve taşlarla döşeli yolların size eşlik edecek.

6Michelstadt

Bölgedeki en eski yerleşim yerlerinden biri olan Michelstadt’deki tarihi belediye binası, şarap mahzeni ve Orta Çağ esintileri taşıyan birbirinden güzel evler, müze olarak düzenlenerek ziyaretçilere açık hale getirilmiş. Bavyera ve Baden-Württemberg sınırında bulunan kasaba, tarihi yapısının yanı sıra bir Şarap krallığı olarak anılan Rheinland bağlarına da oldukça yakın.

5Meissen

Dünyaca ünlü ve değerli porselenleri ile adından söz ettiren Meissen, sessiz çekiciliği ile kasabaya gelen fotoğrafçıları da kendine aşık ediyor. Meissen‘de, 13 ve 14. yüzyıllardan kalma gotik katedralleri ve Albrechtsburg Şatosu’nu gezerken, bu mükemmel manzaraların büyüsünün ruhunuzu sardığını hissedeceksiniz.

4Garmisch-Partenkirchen

1936’da düzenlenen Kış Olimpiyatlarına ev sahipliği yapan ve olimpiyatlar öncesinde birbirine komşu iki kasaba olan Garmisch ve Partenkirchen, daha görkemli ve kudretli bir görünüm yaratılabilmesi için birleştirilmiş.

Almanya-Avusturya sınırının sıfır noktasında bulunan kasaba, doğa, kış ve tırmanış sporlarına elverişli yapısı ile adrenalin tutkunlarının vazgeçilmez adreslerinden biri. Ayrıca 2 bin 964 metre ile Almanya’nın en yüksek dağı olan Zugspitze’yi de sınırları içinde barındırıyor. Zugspitze’ye çıkmak isteyen ziyaretçiler, teleferiği kullanarak çıktıkları tepede eşsiz bir manzara izleme imkanına sahip oluyor.

3Wernigerode

Harz bölgesinin kuzeyinde bulunan etkileyici bir kasaba olan Wernigerode eşsiz mimarisi ile ün kazanmış ancak cadıların ve kara büyünün karanlık tarihi ile ilgilenenlerin de gözdesi. Eski bir ticaret merkezi olan Wernigerode, 12. yüzyıldan kalma kalesi ve yarı ahşap evleri ile muhteşem bir manzaraya sahip.

2Cochem

Mosel Nehri üzerinde bulunan Cochem, bin yıllık tarihe sahip görkemli Reichsburg Kalesi ve kartpostallarda yer alabilecek eşsiz manzarası ile görenleri kendine hayran bırakıyor. Üzüm bağları ile çevrili olan ve Romalılar’ın eşsiz manzarasından büyük bir övgü ile bahsettiği Cochem’de, o zamana göre bazı ufak değişiklikler olsa da, kasabanın cezbedici görünümü hiç değişmemiş.

Küçük bir Orta Çağ kasabasını andıran Cochem, hediyelik eşya ve şarap satış dükkânlarının bulunduğu pazar meydanı, restore edilmiş ahşap evleri, kiliseleri ve taş sokakları ile hem tarihe hem de günümüze uzanan bir görünüme sahip. Özellikle beyaz şarabı ile ünlü olan Cochem’de ağustos ve kasım aylarında ise şarap festivalleri düzenleniyor.

1Rothenburg

Bavyera’nın ünlü Romantik Yolu üzerinde bulunan ve ‘rüya şehir’ olarak anılan Rothenburg, Almanya’nın en iyi korunmuş Orta Çağ kasabası olarak biliniyor.

Masal diyarlarını andıran mimarisi ile pek çok fantastik filme ev sahipliği yapan Rothenburg’un neredeyse yüzde 40’ı 2. Dünya Savaşı sırasında tahrip oldu ancak bölge halkı Rothenburg’un dillere destan mimarisini yeniden inşa ederek, kasabaya eski görünümünü geri kazandırdı. Eğer kasabayı gezerken size bir yerlerden tanıdık geldiğini düşünüyorsanız bu, bir Walt Disney filmi olan Pinokyo, Rothenburg’a ilham kaynağı olduğu içindir.

Orta Çağ mimarisini hissettiren, doğayla bütünleşen masalsı kasabalarıyla Avrupa’nın en güzel seyahat rotalarına sahip olan Almanya, ziyaretçilerini etkiliyor.

4 YORUMLAR

NEDEN BİR YORUM YAZMIYORSUN?

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz