Zanzibar Yapılacak Şeyler

Umman Sultanı Barghaş Mahurubi Sarayı’nı 1880-1882 yılında Stone Town’un 4 km kuzeyinde deniz kenarına, mercan kayalıklarını kullanarak 100 eşinin yaşam sürmesi için inşa ettirmiş. Kendisi ise Stone Town’daki sarayında ikâmet etmiş. 1899 yılında yaşanan bir yangında saray tahrip olsa da haremdeki hanımların kullandığı banyolar, sultana ait banyo ve sarayın diğer kalıntıları o dönemdeki yaşanmışlıkları adeta kulağınıza fısıldıyor.

Stone Town’daki herhangi bir turizm acentesinden yaklaşık yarım günlük rehber eşliğinde Baharat Turu’nu 20 Dolar’a alabilirsiniz. Baharat bahçeleri adanın orta bölgesinde yer alıyor. 1818’de Umman Sultanının emriyle zencefil üretilmeye başlanması neticesinde Zanzibar ”Baharat Adası” olarak anılır olmuş. 19. yüzyılda dünyanın en büyük karanfil üreticisi olan Zanzibar’da günümüzde karanfilin yanı sıra vanilya, tarçın, limon otu, kakule, zerdeçal, zencefil, kimyon, tarçın, hint cevizi, limon otu, safran, vanilya, ananas ve çarkıfelek gibi pek çok tropik bitki ile meyve yetişiyor.

Stone Town’a cephe takımadalardan yerel adıyla Changuu, popüler adıyla Prison Island dahil olduğu takımadalar içinde turistlerin tercihi. Tekne ile Stone Town’dan sadece 20 dakika mesafedeki Prison Island’ın hikâyesi şöyle; 1890’de İngiliz egemenliği sırasında adada bir hapishane binası inşa edilmiş. Ancak bina hiçbir zaman hapishane olarak kullanılmamış. Sonraları bina Afrika’ya gelen tüccarların bir süre karantina amaçlı tutulduğu bir misafirhaneye dönüşmüş.

Günümüzde tropik cennet Prison Island, 19. yüzyılda Seychelles Adaları’ndan buraya getirilen dev kara kaplumbağalarına ev sahipliği yapıyor. Bu sakin, dev kaplumbağaları minik bir bedel karşılığı yakından görüp besleyebilirsiniz. Adada minik bir hotel ve restoran da bulunuyor. Eğer denizaltı ilginizi çekiyorsa ada çevresinde şnorkel ve maske ile deniz dibindeki mercan adalarını, rengârenk balıkları gözlemleyebilir, ardından adanın beyaz pudramsı kumlarında güneşlenebilirsiniz.

Tanzanya kıyısı ile Zanzibar arasında yer alan Chumbe Adası ülkenin ilk Denizaltı Milli Parkı. 400 değişik cins mercan resifleri ile 200 değişik cins balığa yuva olan denizaltı parkında şnorkel ya da tüplü dalış yapmadan sakın geri dönmeyin. Deniz kaplumbağalarını, rengârenk resif balıklarını, mevsimine göre balina köpekbalıklarını ve pilot balinaları görme şansınız yüksek.

Denizdeki planktonların azalıp görüş mesafesinin 20 metreyi bulduğu Kasım – Şubat ayları arasındaki süre dalış için en uygun zaman. Adadaki PADI dalış merkezlerinde ekipman kiralanabiliyor ve özel dalış programları ayarlanabiliyor. Balık tutmayı seviyorsanız ona yönelik de özel turlar düzenliyorlar. Adaya günübirlik organize edilen turlarla gidebilirsiniz.

Köle Odaları (Mangapwani Slave Chambers) ve Mercan Mağaraları (Coral Caves) Zanzibar’ın kuzey batısında yer alıyor. Afrika’nın batısından, Yeni Dünya’da şeker kamışı üretiminde çalıştırılmak üzere yüzyıllarca süren köle ticaretinin İngilizler tarafından yasaklandığı tarihlerde Araplar köle ticaretine Afrika’nın doğu yakasından 19. yüzyıl sonlarına kadar gizlice devam etmişler. Arap ülkelerine Zanzibar, Stone Town üzerinden taşınmış köleler.

Mercan kayalıkları oyularak yer altına yapılmış olan Köle Odaları haremlik ve selamlık iki küçük odadan ibaret. Minicik yerde insanları balık istifi gibi yığıp, hasta olanları ölüme terk edip, doğal seleksiyon sonucu hayatta kalanları gemilerle sevk etmişler. Cılız bir ışık huzmesinin sızdığı, nemli ve serin mercan mağaralarında köleler suyun yükselmesine kadar bekletilip, mağaranın Hint Okyanusu’na açılan ağzına kadar yürütülüp buradan gemilere bindirilmişler.

Sosyal Sorumluluk Projesi Kelebek Merkezi’nde (Butterfly Centre) yok olmaya yüz tutmuş kelebek cinslerini tekrar hayata bağlamak için çalışmalar sürdürülürken aynı zamanda yakındaki Pete Köyü’nün yerlilerine de iş imkânı sağlanıyor. Köylülere doğada bulup getirdikleri her koza başına ödeme yapılıyor. Kelebeklerin yaşayabilmesi için gerekli tüm bitki türlerinin yetiştirildiği yapay minik ormanda rengarenk kelebekler uçuşuyor. Kelebek Merkezi’ni gezmek için ödenen bedel koza getiren köylülere ödeme yapmada ya da yapay ortamı iyileştirmede kullanılıyor.

Zanzibar’ın güneyinde, Chwaka Körfezi’nin kıyısından içerilere uzanan 50 kilometrekarelik Jozani Ormanı Milli Parkı’nın en önemli sakinleri olan, “eski dünya maymunları” olarak da bilinen Kırmızı Colombus‘lar Zanzibar’ın badem ağaçlarına tüneyip, bütün gün körpe yaprakları yiyor, daldan dala atlayıp birbirlerinin kuyruklarına asılıp sallanarak şakalaşıyorlar. Bu parkta bulunan 1500 maymun koruma altında. Zehirden korunmak, sindirimi kolaylaştırmak için kömür yiyen bu maymunlar kendi aralarında saldırgan olsalar da insanlara yanaşmıyorlar. O kadar hareketliler ki durağan halde yakalayıp fotoğraflarını çekmek hayli zor oluyor. Sabah ve öğleden sonra ziyaret için en uygun zamanlar.

Hint Okyanusu’na kıyısı olan Arap ve İran limanlarından, bereketli Zanzibar topraklarına, baharat ve kumaş gibi ürünleri taşımak için yüzyıllar önce adaya gelen yelkenli Dhowlar günümüzde Zanzibar’ın simgesi olmuş. Zanzibar’ın yüzyıllardır ana karayla ulaşımını sağlayan Dhowlar yerli halk tarafından şekillendirilen ağaç gövdelerin hindistan cevizi ağacının lifleri marifetiyle birbirine bağlanmasıyla yapılıyor. Halen ilkel aletlerin kullanıldığı bir teknenin yapımı yaklaşık 3 ay sürüyor. Satış bedeli ise 3000 Avro civarı. Dhow’ların günümüzde yapılış yöntemine bizzat yerinde şahit olmak için Zanzibar’ın kuzeyindeki Nungwi Dhow Tersanesi’ne uğrayın.

Zanzibar’ın güney ucundaki Kizimkazi Balıkçı Köyü şişeburun yunusları doğal ortamlarında görmek için dünyanın en ideal yerlerinden biri. Bir dhow’a atlayıp, mercan sığlığının hemen yanı başındaki 15-20 metre derinlikte, kıyıya paralel yüzen yunusların peşine düşün. Yanlarına gelince şnorkellerinizi ve paletlerinizi kuşanıp atın kendinizi denize. Yunuslar bir altınızdan, bir yanınızdan geçerken size neredeyse dokunma mesafesinde yüzüyor olacaklar.

Eğer kite surf sporuna meraklısı iseniz Paje Köyü kıyıları ideal rüzgarıyla sizleri bekliyor.

Zengin doğası, tropik uçsuz bucaksız kumsalları, eşsiz flora ve faunası, yoksul halkı, kerpiç evleri, saman çatıları, tahta oyma kapılarıyla Dünya Mirası Zanzibar’dan aklınızda buraya mutlaka bir daha gelmeliyim düşüncesiyle ayrılacaksınız.

Zanzibar’da her keseye uygun konaklama imkanı var. Adanın yüzyıllar öncesine dayanan tarihçesini iliklerinizde hissetmek istiyorsanız eğer Stone Town’da önerdiğimiz şu otelden birinde konaklayabilirsiniz: Zanzibar Serena Hotel, DooubleTree by Hilton Zanzibar, Zanzibar Beach Resort, Mashariki Palace Hotel, Dhow Palace Hotel, Malindi Guest House.