Letonya, Estonya, Rusya, Beyaz Rusya, Litvanya ve Baltık Denizi ile çevrili. Ülke başkent Riga gibi kentsel alanların ve doğal manzaraların güzel karışımına sahip. Letonya, şelalelerden milli parklara kadar muhteşem manzaralar ve bol miktarda açık hava etkinlikleri sunuyor. Plajlar, ormanlar ve orta çağ köyleri dikkatimizi çekmek için yarışıyorlar.
Letonya Gezilecek Yerler
1. Riga
Başkent olarak Riga şüphesiz Letonya’nın en popüler şehri. Eski Şehir (Vecrīga) orta çağa benziyor ancak mimarinin büyük kısmı aslında 1990’larda yeniden inşa edildi. Kentin Centrs olarak bilinen kısmı şaşırtıcı derecede iyi korunmuş olan 800’den fazla Art Nouveau binasına ev sahipliği yapıyor. Riga’yı keşfetmek için en iyi yollardan biri yol boyunca inanılmaz alanların fotoğraflarını çekebildiğiniz yürüyerek dolaşmak. Letonya tarihini ve kültürünü merak ediyorsanız Letonya Etnografya Açık Hava Müzesi inanılmaz bir seçenek. Geleneksel evlerden oluşan bir koleksiyon var ve otantik kıyafetler içinde dolaşan insanlar sahneye ayrı bir otantik hava katıyorlar.
2. Sigulda
Gauja Nehri Vadisi’nde ve Riga’ya arabayla bir saatten daha az mesafede tarihi kent Sigulda bulunuyor. Güzel manzarası sayesinde Letonya’nın İsviçre’si olarak adlandırılan Sigulda, keşfedilmesi gereken şaşırtıcı bazı mimari özellikler de sunuyor. 19. yüzyılda inşa edilen muhteşem araziler ve bahçelerle çevrili Krimulda Manor halka açık. Sigulda’da ayrıca Krimulda Kalesi ve Sigulda Orta çağ Kalesi Harabeleri gibi yıkık kalelerin de ev sahipliği yapıyor. Orta çağa ait Sigulda Kalesi, 12. yüzyıla kadar uzanıyor ve şu an karmakarışık bir halde dururken Sigulda Yeni Şatosu hemen yanında duruyor ve çok iyi durumda.
3. Liepaja
Liepaja kenti Baltık Denizi’nin Doğu kıyısında bulunuyor. Kısaca 1. Dünya Savaşı sırasında Letonya’nın başkenti olan Liepaja gerçekten bölünmüş bir kent. Kentin bir yarısı geleneksel merkeziyken Kuzey yarısı daha çok Karosta olarak biliniyor ve bir zamanlar gizli bir Rus askeri kentiydi. Sonuç olarak Liepaja mimarisi şehirde bulunduğunuz yere göre değişiklik gösteriyor. Çoğu ziyaretçi Liepaja’ya muhteşem beyaz kumlu plajları için geliyor. Vecliepaja ve Dienvidrietumi en popüler iki plajı olsa da nadiren kalabalık oluyorlar. Karosta’nın plajlarından biri çoğunlukla Temmuz ayında düzenlenen büyük bir yıllık plaj müziği festivaline ev sahipliği yapıyor.
4. Kuldiga
Küçük Kuldiga kasabasında kasabaya Letonya Venedik’i takma adı veren evler ve sokakların arasında akan bir nehir bulunuyor. Ancak çoğu insan buraya Avrupa‘nın en geniş şelalesini görmek için geliyor. Venta olarak bilinen şelale 240 metrelik şaşırtıcı bir genişliğe sahip. Baharda somonlar şelale üzerinden atlarken ve yerli halk muhteşem bir şekilde havada balık yakalıyor. Şelale boyunca uzanan tuğla köprüye de hayran kalabilirsiniz. 2. Dünya Savaşı’nda hasar görmesine rağmen büyük çoğunluğu hala bozulmamış olarak duruyor.
5. Cape Kolka
Letonya’nın kuzeydoğu ucunda Slitere Milli Parkı bulunuyor. Parkın tepesindeki mücevher Cape Kolka sularla çevrili ve muhteşem manzaralara sahip. Cape Kolka tarihinin yanı sıra konumu nedeniyle ıssız ve tertemiz hissettiriyor. Letonya Sovyet yönetimi altındayken burun kuşatıldı ve ordu için kullanıldı ve bazı köyler tamamen terk edilmiş durumdaydı. Şimdiyse Cape Kolka zamanda geriye gitmenin ve Letonya’nın bir kısmını keşfetmenin şimdiye kadar pek az kişinin yaşama şansı bulduğu güzel bir yolu. Artı sadece beyaz kum tepeleri ve su üzerinden görünen manzara kendi başına dikkat çekici.
6. Cesis
Ülkedeki en eski şehirlerden biri olan Cesis Central Vidzeme Upland’de bulunuyor. Bu ziyaret yapmak için en önemli sebepler arasında Arnavut kaldırımı sokakları çekici ve büyüleyici bir keşif atmosferi oluşturan Eski Yerleşim bulunuyor. Cesis’de aynı zamanda yanyana yükselen olağanüstü iki kale de bulunuyor. Birincisi 13. yüzyılda kurulmuş olan ve çoğunlukla yıkılmış orijinal Cesis Kalesi. Hemen yan kapı komşusu 18. yüzyılda inşa edilen Yeni Cesis Kalesi. Yeni kale çok güzel ve harika bir manzarayla çevrili. Kale ayrıca Cēsis Tarih ve Sanat Müzesi’ne de ev sahipliği yapıyor.
7. Rundale Sarayı
Letonya saraylardan da nasibini fazlasıyla alıyor ve Rundale Sarayı kesinlikle en güzellerinden biri. Barok yapı 18. y’da Courland Dükleri için inşa edildi. Almanya ve İtalya’daki heykeltıraşlar ve ressamlar sarayda çalışmaya getirildi ve lüks ayrıntılar hala gözalıyor. Odaların çoğu aslına uygun bir şekilde döşenmiş olarak duruyorlar ve turlara açıklar. Bir zamanlar bir düşese ait olan ve tamamen restore edilmiş süiti gezdikten sonra Gilt Salonu’na hayran kalıyor ve ardından Great Gallery’de dolaşıyoruz. Bölgede kesinlikle görülmeye değer Rundale Sarayı Müzesi de yer alıyor.
8. Ventspils
Baltık kıyısının hemen kıyısında, Avrupa’nın en işlek limanlarından biri olan Ventspils bulunuyor. Liman kentin kültürünün önemli bir bölümünü oluşturuyor ve gemilerin içeri girip çıkmalarını izlemek harika bir etkinlik olabiliyor. Geleneksel balıkçı kulübelerini, tamirhane kabinlerini ve yüzlerce eseri kentin geçmişinden kucaklayan Deniz kenarı Açık Hava Müzesi gezisi muhteşem bir deneyim sunuyor. Kentin ana cazibelerinden biri yaz aylarında güneş severler, voleybolcular ve kitesurf meraklıları tarafından son derece popüler olan, şehrin batısındaki tertemiz ve upuzun serilen beyaz kumlu plajı.
9. Jurmala
Başkent Riga’da vakit geçiren yolcular için Jurmala mükemmel günlük gezi seçeneği. Riga Körfezi’nin hemen üzerinde yer alan Jurmala bir sahil beldesi. Baltık’daki en büyük belde ve kumlu sahil şeridi Kuzey Avrupa’nın en uzunlarından biri. Sahile ek olarak Jurmala büyüleyici ahşap mimarisi ile tanınıyor. Özellikle daha eski olan binaların çoğu zencefilli kurabiyeden evlere benziyor. Tesis bir zamanlar Rusların sağlık bulmak için geldiği bir yerdi, bu yüzden hala kıyıya serpilen geleneksel terapi merkezleri ve Rus sanatoryumları var.
10. Gauja Ulusal Parkı
Letonya’nın çoğu az gelişmiş ve Gauja Milli Parkı doğaya geri dönebileceğiniz bozulmamış cennet gibi ortamlara bir örnek. Mağaralar, uçurumlar ve diğer kaya oluşumları parkta büyük ilgi çekiyorlar. Mağaracılığı seviyorsanız Gutmanala’da muazzam mağaraları keşfedebilirsiniz. Buradaki mağara duvarları yazıtlarla kaplı ve efsaneye göre, sularının iyileştirici güçleri var. Gauja Nehri parkın içinden geçiyor ve nefes kesen uçurumlarla kaplı. Parkta aktif olmayı öneriyoruz yürüyüş, dağ bisikleti ve kano gibi harika seçenekler var.