Adının Persler’den geldiği söylenen Zanzibar Farsça “Zangi-bar / Siyahların Sahili” anlamına geliyor. Tanzanya‘ya bağlı olan Zanzibar Adası, aslında Unguja, Pemba, Chunga, Chumbe ve Mnemba takımadalarının ortak adı. Bu adalardan en turistik olanı Unguja günümüzde Zanzibar olarak anılıyor.
Hint, Arap ve Svahililer’in bir arada yaşadığı, evlerin mercan kayalıkları kullanılarak inşa edildiği, adanın başşehri Stone Town, 2000 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne katılarak koruma altına alınmış.
Stone Town Gezilecek Yerler
Stone Town’un daracık sokaklarında berberler, hırdavatçılar, bakkallar, terlikçiler, tamirciler, kısacası ne ararsanız var. Pedallı dikiş makineleriyle harıl harıl siparişleri yetiştirmeye çabalayan terziler, yayvan hasır sepetlerinde tropikal meyve öbeklerini satan kadınlar ve şehrin labirenti andıran sokaklarında kadınlı erkekli yoğun bir kalabalık.
Nüfusun % 90’ı Müslüman olan adada kadınların çoğu rengarenk yerel giysili, kimisi çarşaflı. Stone Town’da 51 cami, 6 Hint tapınağı, ve 2 kilise bulunuyor. Genç kızlar başlarının üzerindeki sepetleri ve bohçaları dimdik taşıyorlar, erkekler ise üzerlerindeki entarileri, başlarındaki fes ve takkeleriyle çizdikleri tabloda insanı adeta zaman tünelinde 100 yıl geriye götürüyorlar.
1Stone Town’ın Güzel Sokakları
Daracık yollara sağlı sollu sıralanmış, birbirine yaslanmış, sıvaları dökük taş evler, evlerin altında sokaklara taşan ürünleriyle minik dükkânlar, kapıların önlerine çıkartılmış tahta taburelerde koyu bir sohbete dalmış esnaf… Diğer tarafta Afro-Araplar, peçeli kadınlar, fesli erkek çocukları ve başörtüleriyle ip atlayan kız çocukları. Burası apayrı bir dünya.
2Zanzibar’ın Gizemli Öyküler Fısıldayan Kapıları
Stone Town’da ev sahiplerinin varlığının göstergesi olan evlerin kapıları oymalı, kakmalı ve metallerle bezeli. Şehrin dar sokaklarında dolaşırken Svahili, Hint ve Arap evlerinin farklı desen ve simgelere sahip olan kapılarını fotoğraflayın.
3Zanzibar’ın Dev İncir Ağacı
1911’de Sultan Khalifa’nın emriyle dikilmiş olan, gençlerin gölgesinde bir araya gelerek sosyalleştiği, yaşlıların dayanılmaz sıcakta altına sığınıp soluklandığı, Jamatini Road’da yer alan devasa simgesel ağacın yanından geçerken mutlaka fotoğrafını çekin.
4Livingstone’un Evi
Sultan Mecit tarafından 1860’da yaptırılan, içinde Kâşif Livingstone’un da bulunduğu birçok misyoner ve kâşifi ağırladığı için Livingstone’un Evi olarak anılan bina günümüzde turist bürosu olarak hizmet vermekte. Malawi Road caddesinde gezilebilir.
Kimdir Dr. David Livingstone: Bilimsel araştırmacı, kölelik karşıtı, legal ticaretin savunucusu, İskoçyalı misyoner ve kâşif Dr. David Livingstone (1813-1873) yaptığı keşiflerle Afrika kıtasına Avrupa sömürge penetrasyonunun önünü açarak 19. yüzyıl Viktorya İngiltere’sinin en popüler ulusal kahramanlarından biri olmuş. Afrika’da 30 yıl boyunca yürüttüğü misyonerlik ve keşif çalışmalarında Orta Afrika’da kurulması düşünülen yasal ticaretin ve Hıristiyanlığın en ateşli savunucularından biri olmuş.
5St. Monica Yurt Binası
St. Monica Yurt Binası, Stone Town’da bir dönem gerçekleşen esir ticaretinde aktif rol oynamış. Mkunazini Road’da yer alan binadaki 20 metrekarelik, en az 100 kölenin aynı anda balık istifi sığdırıldığı odalarda hasta olanları ölüme terk edip, doğal seleksiyon sonucu sağlam kalanları satışa kadar bekletip, ardından gemilere bindirip Arap ülkelerine sevk etmişler.
6Anglican Christ Church
Mkunazini Road yer alan ve Doğu Afrika’daki erken dönem Hıristiyan kiliselerine Angalican Christ Church güzel bir örnek. İsa’nın Kilisesi anlamına gelen yerİ Livingstone’un 1873’te vasiyetiyle 10 yılda mercan kayaları kullanılarak kölelerin kırbaçlandığı ağacın bulunduğu tepede inşa edilmiş. Köleliğin yasal olarak son buluşuna adanan kilisenin hemen önünde köle ticaretini protesto etmek amaçlı İsveçli heykeltıraş Clara Sornas’ın yapmış olduğu, boyunlarından birbirlerine zincirlenmiş, çektikleri acılar bakışlarından okunan 5 kölenin temsili heykeli sergileniyor. Kiliseyi rehber eşliğinde gezmenizi öneririz.
7St. Joseph’s Roman Catholic Cathedral
Stone Town’da görülmesi gereken en önemli tarihi binalardan biri de Baghadi Bölgesi, Cathedral Street yer alan St. Joseph Katedrali. Kilise binası Fransız misyonerler tarafından 1893-1898 yıllar arasında Marsilya’daki ünlü Katedral binasının bir örneği olarak inşa edilmiş. Eski Ahit’ten imgelerin resmedildiği kilisenin iç duvarları 2004 senesinde gördüğü restorasyon esnasında maalesef tahrip olmuş. Adada yaşayan Katoliklerin düzenli olarak ayinlere katıldığı kilise aynı zamanda da turistlerin uğrak yerlerinin başında yer alıyor. Pazarları gerçekleştirilen ayini sakın kaçırmayın! Koronun kilise orgu eşliğinde söylediği Svahilice dini melodiler sizi hayli etkileyecek.
8Saray Müzesi Beit al-Sahel
Nyumba Ya Moto Road yer alan ve Zanzibar sultanlarının 1880-1964 arasında rezidans olarak kullandıkları Beit al-Sahel günümüzde o dönemde kullanılan eşyaların, arabaların, mobilyaların, haritaların, ticari antlaşmaların, portrelerin, saltanat tahtlarının sergilendiği Saray Müzesi olarak hizmet vermekte. Eprimiş, yer yer parçalanmış kumaşları ile o döneme tarihli mobilyalar, sararmış aile fotoğrafları ve İngiliz sömürgecileri ile sultan ve aile bireylerinin samimi pozlarının yer aldığı fotoğraflar burada ilk anda göze çarpanlar.
9Harikalar Evi Beit el-Ajaib
Mizingani Road yer alan ve 1883’te Zanzibar Sultanı Barghaş bin Said tarafından üzerinde resmi ikâmetgah olarak yaptırılan, dört bir tarafı balkonla çevrili, dört katlı Beit el-Ajaib günümüzde sadece Zanzibar’ın değil, aynı zamanda Doğu Afrika’nın da tarihi ve kültürel gelişimini gözler önüne seriyor. House of Wonders olarak bilinen bu binaya “Harikalar Evi” denmesinin sebebi Zanzibar’ın o dönemde elektriği olan tek binası olması. Müzenin girişinde 16. Yüzyıldan, Portekizliler döneminden kalma iki bronz top dikkat çekiyor. Binanın içindeki avlunun ortasında büyük bir dhow (yerel yelkenli) sergilenmekte. Ancak bina tadilat geçirdiği için geçici süreliğine ziyarete kapalı. Sadece bahçesinde dolaşıp, binayı dışarıdan fotoğraflayabilirsiniz.
10Arab Fort
Mizingani Road yer alan Kale Ummanlılar tarafından 1598-1701 yılları arasında adayı 2 yüzyıldır ellerinde bulunduran Portekizlilere karşı savunmak amaçlı inşa edilmiş. Bir dönem hapishane, tren yolu inşaatı sırasında ise depo hizmeti veren Arap Kalesi, 1994’te gördüğü restorasyon ile turistlerin ziyaretine açılmış. Son restorasyonda kaleye eklenen açık hava tiyatrosunda Zanzibar Uluslararası Filim Festivali, Zanzibar Caz Festivali, dans gösterileri, konserler ve tiyatro performansları sunuluyor.
11Eski Dispanser Binası
Mizingani Road bulunan ve 13. yüzyıl sonlarında inşa edilmiş olan, bir dönem dispanser olarak hizmet veren ahşap balkonlu, ilginç mimarisiyle bir düğün pastasını andıran bina yakın geçmişte restorasyon geçirmiş. Günümüzde çatısı altında çeşitli mağazaları, sanat galerilerini ve küçük bir kafeyi barındırıyor. Gezintinize kısa bir ara verip bu kafede soluklanabilirsiniz.
12Forodhani Bahçesi
Her gece ortasına kurulan yiyecek ve içecek tezgâhlarının fener ve gaz lambaları ile ışıl ışıl aydınlatıldığı pazara mutlaka uğrayın. Şişlere geçirilmiş ahtapotlar, ızgaralara itinayla yerleştirilmiş balıklar, çeşit çeşit deniz mahsulleri, kızarmış muzlar, pizza tezgâhları, şeker kamışı suyu çıkaran preslerin bulunduğu tezgâhlar rengârenk, cıvıl cıvıl. Bu pazara aç olarak gitmelisiniz. Yere sereceğiniz bir örtü üzerinde piknik havasını yaşayarak uygun fiyata leziz bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Mizingani Road’da yer alıyor.
13Dhow Limanı, Stone Town
Darüsselam ile Zanzibar arasında vızır vızır işleyen, insan ve adanın ihtiyacı olan malzemeleri taşıyan, limandaki yan yana sıralanmış üçgen yelkenli Dhowların seyrine doyum olmuyor.
14Stone Town Kültür Merkezi
Funguni semtinde yıllarca dispanser olarak hizmet vermiş olan bina Aga Khan Vakfı’nın çabaları ile restore edilmiş ve günümüzde Stone Town Kültür Merkezi olarak kullanılıyor.
15Kizimkazi Camii
Doğu Afrika’nın en eski camii olan Kizimkazi Camii günümüzde halen kullanılmakta. Cami adanın güneyindeki Dimbani Köyü’nde yer alıyor.
Zanzibar yapılacak şeyler yazısına da göz atın. Zanzibar’da her keseye uygun konaklama imkanı var. Adanın yüzyıllar öncesine dayanan tarihçesini iliklerinizde hissetmek istiyorsanız eğer Stone Town’da önerdiğimiz şu otelden birinde konaklayabilirsiniz: Zanzibar Serena Hotel, DooubleTree by Hilton Zanzibar, Zanzibar Beach Resort, Mashariki Palace Hotel, Dhow Palace Hotel, Malindi Guest House. Zanzibar gezi rehberi yazısında yine daha detaylı bilgiler yer alıyor.