Beyrut, medeniyetlerin buluştuğu bir coğrafyada yer alan tipik bir Akdeniz şehri. Lübnan’ın başkenti olan bu şehir uzun yıllar devam eden savaşın yaralarını sararak, Orta Doğu’nun Paris’i olarak anıldığı günleri tekrar yaşama mücadelesinde. Savaşın tüm olumsuzluklarının hissedildiği harabeye dönen binalar ile lüks ve ihtişamın bir arada görüldüğü modern kent yapısı insanı hayrete düşürüyor.
Geçmişi 8000 yıl öncesine uzanan ve yerleşik hayatın Fenikelilerle başladığı Beyrut’ta, Pers, Roma, Mısır, Memlük ve Osmanlı etkisiyle yoğrulan çok katmanlı bir kültür hâkim. Özellikle farklı din ve kültürel yapıların uyum içinde yaşadığı Osmanlı döneminde, şehirde camilerle kiliseler, medreselerle Hıristiyan okulları yan yana bulunuyordu. O yıllarda Beyrut’a gelen çok sayıda Avrupalının torunları günümüzde halen burada yaşamını sürdürürken, şehirde Şii, Sünni, Ortodoks, Ermeni, Dürzi ve Museviler bir arada yaşıyor.
Beyrut Gezilecek Yerler
Engebesiz bir coğrafyada kurulu Beyrut’ta her yer yürüme mesafesinde yer alıyor. Yan yana sıralanan restoran, kafe ve barlarıyla oldukça renkli bir yürüyüş yolu olan Corniche, cıvıl cıvıl ve hareketli yapısıyla kentin en merkezi yeri olan Place des Martyrs, Beyrut deyince ilk akla gelen adresler. İzmir’in Kordonu’nu andıran Corniche, sahilde yürüyüp, bir şeyler içmek ve soluklanmak için ideal. Sanat etkinliklerinin gerçekleştirildiği Eşrafiye Mahallesi, eski Beyrut izlerinin hala görülebildiği Achrafieh bölgesi, tarihi yapı ve özgün mimari eserlerle Saifi bölgesi ile Al Omari Camii ve Emir Assaf Cami’leri ise mutlaka görülmesi gereken yerlerden.
Eski Saat Kulesi, Yıldızlar Caddesi ve Solider Meydanı yenilenen Beyrut’un dinamik yüzünü yansıtıyor. Zamanda yolculuk için iyi bir deneyim sunan Achrafieh, Abdel Wahab El İnglizi Caddesi ise özellikle minik dükkanlar ve yerel lezzetler için görülmeli. Ain el Mreisseh, çoluk çocuk tüm Lübnanlıların spor yapmak, dinlenmek ve yürümek için tercih ettiği noktalardan. Ayrıca UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve Beyrut’a sadece yarım saat uzaklıkta olan 7000 yıllık antik kent Byblos (Baalbek) rotanızda olmalı.
1. Hamra Caddesi ve Corniche
Müslümanların yaşadığı ve Beyrut’un en önemli yerleşim yeri olan Hamra Caddesi, gezilecek yerlerin çoğuna yürüme mesafesinde yer alıyor. Şehrin en önemli caddesi olan Hamra Caddesi’nin sahil kesimi, yani kordon boyu Corniche, sahil boyunca lüks apartmanların yanı sıra otelleri ve beach club’larıyla da kentin en gözde bölgesi. 5 km’lik uzunluğa sahip şerit, büyük kayalıkları ve palmiye ağaçları ile birlikte muazzam bir manzara sunuyor. Gündüzleri spor yapan yaşlı genç pek çok Beyrutlu için akşamları Corniche’in kordonunda yürümek bir gelenek.
2. Beyrut Ulusal Müzesi
Eşrefiye Mahallesi sınırları içinde yer alan Beyrut Ulusal Müzesi (National Museum of Beirut) 1942’den bu yana, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra toplanmaya başlanan eserlerin sergilendiği 6.000 metrekarelik bir alana kurulu. Ülkenin Finikelilere dek kadar uzanan tarihinden günümüze kadar olan arkeolojik mirasına ait koleksiyonuyla, 100 bin parçanın üzerinde esere ev sahipliği yapıyor.
3. Al Omari Camii
Beyrut’un simgesel tarihi yapısı Al Omari Camii (Al Omari Mosque of Beirut), 1153’de Hospitalier Şövalyeleri tarafından Vaftizci Yahya adına yapılan bir kilise. 1291’de Memlukler tarafından camiye çevrilen yapı, ihtişamlı ve büyüleyici bir güzelliğiyle kentin en zarif yapısı. Altında Roma sütunları ve taş tonozları bulunan eski bir sarnıcın da bulunduğu camiinin, mavi kubbesi, kristal avizeleri ve tavan süslemeleri kesinlikle görülmeli.
4. Güvercin Kayalıkları
Güvercin Kayalıkları (Pigeon Rocks in Raouche), Beyrut’un olduğu kadar Lübnan’ın da simgesi. Başkentin en güzel yerlerinden biri olan Rouche bölgesinde bulunan ve doğal bir oluşum olan Güvercin Kayalıkları, deniz dalgalarının kayaları oyması ile oluşmuş şahane bir manzara sunuyor. Bay Rock (Kaya Körfezi) denilen noktada bulunan Güvercin Kayalıkları çevresinde pek çok kafe ve restoran mevcut. Bu enfes manzara eşliğinde nefis bir kahvaltı yapabilir veya çayınızı içip gün batımını izleyebilirsiniz.
5. Harissa
Beyrut’a 20 km uzaklıkta yer alan ve Lübnanlılar için kutsal sayılan bir tepe olan Harissa, büyük bir Meryem Ana Heykeli’nin bulunduğu bir köy. 15 ton bronzdan yapılan ve 64 metre yüksekliğine sahip Meryem Ana Heykeli’nden (Our Lady of Lebanon) ve heykelin kaidesindeki küçük bir şapelden ibaret olan tepe bir nevi hac bölgesi. Heykelin hemen yanındaki kilise ise hem Hristiyanların hem de Müslümanların dua etmek için ziyaret ettikleri bir yer. Her gün 10.00-22.00 arası teleferikle Harissa’ya ulaşabilirsiniz.
6. Sursock Müzesi
Achrafieh Bölgesi’nde yer alan Sursock Müzesi (Sursock Museum), 19.yüzyılda inşa edilen ve şehrin aristokrat Sursock ailesine ait olan villada yer alıyor. İtalyan, Venedik ve Osmanlı mimari izlerini taşıyan müze binası kadar sergilenen eserlerle de ünlü olan müze koleksiyonu 18, 19 ve 20.yüzyıla ait resim, heykel ve seramik çalışmalarından oluşuyor. Müzede aynı zamanda çağdaş sanatçıların sergilerine de yer veriliyor.
7. Aziz George Maruni Katedrali
Lübnan’ın renkli kültürel ve etnik yapısının en önemli parçalarından olan Marunilerin en önemli dinî merkezlerinden biri olan Aziz George Maruni Kilisesi, 1894’te tamamlanarak ibadete açıldı. Şehrin günümüze kadar titizlikle korunmuş binaları arasında yer alan bu katedral bugün hemen yanında bulunan Mohammed Al-Amin Camii ile birlikte, Ortadoğu coğrafyasının bütünleşmiş farklılıklarına hoş bir örnek oluşturuyor. Roma’daki Aziz Meryem Bazilikasından esinlenilerek yapılan bazilikayı mutlaka görün.
8. Baalbek Harabeleri
1984’ten bu yana UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde bulunan Baalbek Harabeleri, antik dönemde Fenikeliler tarafından kurulmuş eşsiz bir kent. Orta Doğu’nun en iyi korunan, en büyük Roma İmparatorluğu kalıntıları olarak kabul edilen Baalbek, Beyrut’un kuzeydoğusunda, şehir merkezine 85 km uzaklıkta yer alıyor. Tarihi 9000 yıl öncesine dayanan Baalbeck’te Jüpiter Baal Tapınağı, Büyük Mahkeme, Baküs Tapınağı ve Baalbek Tapınağı gibi pek çok kalıntının yanı sıra, Baalbek Uluslararası Festivali’ne de ev sahipliği yapıyor.
9. Robert Mouawad Özel Müzesi
Robert Mouawad Özel Müzesi, Beyrut’un Zokak el-Blat bölgesinde yer alan özel bir konutta faaliyet gösteriyor. 1911’de Lübnan politikacı ve sanat koleksiyoncusu Henri Philippe Pharaoun tarafından Neo-Gotik tarzda inşa edilen müze, 2006’dan bu yana sanatsal oryantal ve doğaüstü kültürlerin bir karışımını yansıtan, değerli nesneler ve nadir bulunan bir kitap koleksiyonu, Çin porselenleri ve seramikler gibi eşyaları barındırıyor. Doğu ve Batı kültürlerinin ortak değerlerini yansıtan eserlerin yanında İslami süsleme sanatı ile Roma, Grek ve Bizans’tan eserlere de yer verilen müze, şehrin en zengin içeriğe sahip kültürel mekânları arasında.
10. Jeita Grotto Mağarası
Dünyanın 7 harikası listesine girmeye aday bir doğal güzellik olan ve şehir merkezine 1 saatlik mesafede yer alan Jeita Grotto Mağarası’ndaki kireçli dokunun yüzyıllardır şekillenmesiyle oluşmuş görüntü, ziyaretçileri büyülüyor. Alt ve üst mağara olarak iki bölümden oluşan Jeita Grotto’nun su dolu kısımları küçük sandallarla gezilebilirken, tren ve teleferik sistemleri ile mağaralar arasındaki ulaşımı sağlıyor.
Beyrut’a nasıl gidilir
Beyrut’a Türkiye’den, Türk Hava Yolları ve Pegasus ile Rafic Hariri Uluslararası Havalimanı’na 2 saat süren direkt uçuşlarla ulaşım mümkün. Havalimanından taksiyle şehir merkezinden 16 km uzaklıktaki şehir merkezine ortalama 25 dakikada ulaşabilirsiniz.
Beyrut gezilecek yerleri bitirdikten sonra, Orta Doğu’ya has yemeklerin en lezzetlilerin bulunduğu Lübnan sofrasının meze ve tatlılarını mutlaka tadın. Anasonla tatlandırılan ulusal içki ara ile yerel şarapları denemeden, kahve ve nargile içmeden dönmeyin.